ŞUBAT AYI HEDEFLERİMİZ & ATOMİK ALIŞKANLIKLAR

Her ay, her hafta ve hatta her sene başlangıcında yeni hedefler belirliyoruz kendimize. Ama bunları çoğu zaman yaşarken göz ardı ediyoruz. Gerçekçi hedefler belirlemeden kendimize işkenceler ediyoruz. Tatsız gerçekler: Belki de potansiyelimizi tam olarak ölçemiyoruz.

Hepimiz hayallerimiz ve hedeflerimiz için bazı alışkanlıklar edinmek istiyoruz. Sağlıklı beslenmek, spor yapmak, kitap okumak belki yazmak. Marka kurmak... :)

Ama heyecanla başladığımız her kararın sonrasında büyük bir düşüş yaşıyoruz. Çünkü bir anda mükemmelliğe koşmak istiyoruz. Her şey bir anda büyüsün, satışlarımız bir anda artsın markayı kurduğumuz an rakiplerin hepsini geçelim istiyoruz. E tabii gerçek hayatta işler böyle yürümüyor. Bu noktada size yardımcı olabileceğini düşündüğüm bir kitap var.

Öncelikle söylemek istediğim bir şey var. Atomik Alışkanlıklar gibi kitaplar bir anda hayatınızı değiştirmez. Sürekli okudukça, üstüne kattıkça ve ennn önemlisi uygulamaya başladıkça etkilerini görebilirsiniz. O yüzden “Bir kitap okudum hayatım değişti.” moduna girmeye hiç gerek yok.

Kitapta alışkanlık edinmeyle ilgili 4 aşama var. Görünür kılmak, cazip kılmak, kolaylaştırmak, tatmin edici kılmak. Bir de kitabın asıl olayı atomik adımlarla başlamak var. Bir alışkanlığı iki dakikayla sınırlandırarak yapmak ve daha sonra arttırmak. Ben de burada çuvallıyorum: Çünkü erken kalkmak istiyorsam normal saatiminden bir saat geriye gidiyorum. 3-5 dakikayla sınırlandırsam daha kolay olacak ama yok her şeyin bir anda mükemmel olması lazım diye düşünüyorum. İşlerin hepsini bir gün içinde bitirmeye çalışıyorum. Parçalara ayırmıyorum.

Aslında bizim istediğimiz genel olarak alışkanlığın kendisi değil o alışkanlığın getirdiği sonuç: Erken kalkan biri olmak, kitap okuyan biri olmak, verimli çalışan biri olmak. Ama bizim o sonuca ulaşabilmemiz için öncelikle alışkanlığın yerleşmesi daha sonra da iyileştirilmesi gerekiyor. Yani burada sabır devreye giriyor, iki dakikalık adımlarla başlamak giriyor.

Benim genel olarak kitapla ilgili en sevdiğim düşünce şu oldu: Alışkanlıklarınız otomatikleşmeye başladığında yapmak istediğiniz şeyler hakkında düşünecek vaktiniz olur. Çünkü alışkanlıklar bu yüzden olmalı. Sizin iyiliğinize hizmet etmeli.

Alışkanlık edinmekle ilgili bir notu daha var James Clear’ın: Gelişmek istiyorsak becerilerimizi bilip ona göre alışkanlıklar edinmemiz gerekiyor. Bir alışkanlığı kendi genlerimize ve ilgimize göre uyarlamayı bilmemiz gerek.

Sadece heyecan verici olduğunda değil, sıkıcı olduğunda da hayallerin peşinden gitmek için alışkanlıklarınızı hayatınızdan çıkarmayın. 🤍

Girişimcilik başı sonu bazen belli olmayan ve yolda nelerle karşılaşacağınızı bilmediğiniz bir yolculuk. Bu yola başlarken hedeflerimiz de bazen yolunu şaşırabiliyor. Alışkanlıklarımıza sadık kalarak bu yolda adımlarımızı sağlamlaştırabilliriz.

Şimdi bu ayın hedeflerini yazıp gidiyorum.

Benim için ayın ilk hedefi bunu kabul etmek.

İkinci hedefim düzenli içerik paylaşmak. Bir sosyal medya ajansı olarak her yere yetişirken bazen şirket olarak nasıl sosyal olacağımızı unutuyoruz. Instagram, TikTok, Linkedn derken büyük bir sarmala giriyoruz. Bunu takip listesi tutarak yenmek istiyorum.

Üçüncü hedefim de bu sosyalliğin sonucunda +1000 takipçi kazanıyor olmak.

Ve bu kadar.

Normalde bu kadar minimalist hedefler koymuyorum kendime. Ama fark ettim ki gerçekçi hedefler koymamak beni daha çok yıpratıyor. Bunu danışanlarımda da görüyorum. Her şeyin bir anda olmasını istemek mümkün olmamakla birlikte sonuca ulaşamadıkça yıpranmanız da çok olası. Atomik adımlarla ama yine de sağlam ilerleyeceğimiz bir aya merhaba!

Hoşça kalınız.